ust_banner

sol_blok

ANA SAYFA
 
KURAN-I KERİM

HADİSLER
İNCELEME - ARAŞTIRMA
GÜNDEM YAZILAR
BAŞKA HAKİKATLER
MİFTAHU'L-CENNEH
(Cennetin Anahtarı)
<< Tamamını Oku >>
 
EKÜMENİK KUTSAL KİTAP
<< Tamamını Oku >>

Apokrif Kitaplar

Kitab-ı Mukaddes
 
Linkler
İletişim

"(Resûlüm) de ki:
Ey Ehl-i Kitap!
(Yahudi ve Hıristiyanlar!) Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz: Allah'tan başkasına tapmayalım; O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilahlaştırmasın. Eğer onlar, yine yüz çevirirlerse, işte o zaman; 'Şahit olunuz ki, biz Müslümanlarız' deyiniz." (Âl-i İmran S., 64)

Üç Kıtaya Vurulan Mühür

Tarihe bir dönüp bakın, ne göreceksiniz? Türkler de Araplar da ancak İslamdan sonra ve İslam sayesinde, dünyayı hayran bırakan köklü, kalıcı ve güçlü medeniyetler kurabilmişlerdir. İslamdan önce her ikisi de göçebe toplumlardı. Gerçi Türkler, İslamdan önce de batıya sayısız akınlar yaptılar, önlerine gelen engelleri seller gibi yıkıp geçtiler, batıda devletler de kurdular ama; oralarda kendileri de, devletleri de kalıcı olamadı; eriyip, yok olup gittiler. Ama Müslüman olduktan sonra, islamı götürdükleri her yerde hüsnü kabul gördüler. Az iken çok oldular. Osmanlılar Söğüt'e üçyüz çadırlık bir aşiret olarak geldiler, sonra Allah'ın yardımıyla Türklüğün ve Müslümanlığın mührünü, silinmez biz şekilde üç kıtaya vurdular.

- Hocam, hepsi iyi güzel de, Türklere biraz iltimas geçiyorsunuz gibi geldi bana! Adamları neredeyse göklere çıkardınız. Biraz abartmıyor musunuz? Biz de tarih okuyoruz. Yıllarca onların hegemonyası altında kalmışız. Bize az zulüm ve haksızlık yapmamışlar. Bizi az sömürmemişler.

- Siz de mi böyle düşünüyorsunuz?

- Nasıl düşünelim hocam! Bunlarla ilgili ciltlerce kitap , sayısız yayın basılmış.

Ortada tarihi gerçekler var.

- Evet, dedi hoca, tarihi gerçekler güzel bir söz. Ama tarihi doğru yazıp, doğru okumalı ve doğru yorumlamalı. Maksatlı propagandalara aldanmamalı. Sağlam ve doğru kaynaklara, gerçek olaylara, sağlıklı yorumlara dayanan bir tarih bilgisi ve şuuru, hem günümüzdeki problemlerimizin, dertlerimizin sebeplerini daha iyi anlamamıza , hem de bunlara daha gerçekçi ve kalıcı çözümler üretmemize yardımcı olur. Çarpıtılmış tarih anlayışları ise dertlerimizi, problemlerimizi daha da içinden çıkılmaz, çözülemez hale getirir.

 
alt_banner