ust_banner

sol_blok

ANA SAYFA
 
KURAN-I KERİM

HADİSLER
İNCELEME - ARAŞTIRMA
GÜNDEM YAZILAR
BAŞKA HAKİKATLER
MİFTAHU'L-CENNEH
(Cennetin Anahtarı)
<< Tamamını Oku >>
 
EKÜMENİK KUTSAL KİTAP
<< Tamamını Oku >>

Apokrif Kitaplar

Kitab-ı Mukaddes
 
Linkler
İletişim

"(Resûlüm) de ki:
Ey Ehl-i Kitap!
(Yahudi ve Hıristiyanlar!) Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz: Allah'tan başkasına tapmayalım; O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilahlaştırmasın. Eğer onlar, yine yüz çevirirlerse, işte o zaman; 'Şahit olunuz ki, biz Müslümanlarız' deyiniz." (Âl-i İmran S., 64)

Allah Resulü'nden Hoşgörü Örnekleri

"Ben, rahmet peygamberi olduğum kadar savaş peygamberi­yim," (Ahmet b. Hanbel; 4.395) buyuran Allah Resulü, mecbur kal­ma­­dıkça savaşmamıştır. O'nun hayatı, savaş ortamları da­hil, sayılamayacak kadar hoşgörü ve affın örnekleriyle dolu­dur. Bazılarını hatırlayalım:

1 Akrabalarını Islam'a davet için gittiği Taif 'de taş yağmuruna tutulmuş, ayakları kanlar içinde kalmıştı. Cebrail '­in; "Allah'ın selamı var; istersen şu tepeleri Taif halkının üzerine yıkacak ve onları helak edecek..." demesine karşılık, asla böyle bir şey istemediğini belirterek ellerini açmış ve şu duayı yapmıştı: "Allah'ım; (şu) kavmimi(topluluğu) hidayete ulaştır; çünkü onlar (Seni ve Beni ) bilmiyorlar!"

Çünkü O, kan dökmek ve insanları yok etmek için değil, dalaletten hidayete çıkararak gerçek varlığa kavuşturmak için gönderilmişti. Bu tavır ve dua, tam da O'nun bu vasfına yakışmaktaydı. Nitekim, Taif halkı yıllar sonra Islam'la şereflenmişlerdi.

1 Mekke 'nin, kan dökülmeden fethedilmesinin ardından Allah Resulü, bir zamanlar Müslümanlara yapmadıkla­rı hakaret, zulüm ve işkence bırakmayanlara karşı umumi af ilan etmişti. Muktedir olduğu halde intikam almamıştı.

1 Bedir esirlerine yaptığı muamele ne kadar anlamlıydı!..Onlara bir misafir gibi davranmanın yanında; okuma-yazma bilen her esiri, on Müslümana okuma-yazma öğret­me karşılığında; zengin olanları fidye vermek şartıyla, hiç­bir özelliği olmayanları da birşey beklemeden serbest bırakmıştı. Bu nasıl bir hoşgörüydü; düşmanını yok etmek yeri­ne, meziyetlerinden istifade etmeyi tercih ediyordu!..

1 Necran 'dan gelen Hıristiyan bir grubun, Mescid-i Ne­be­vi 'nin bir köşesinde kendi inançlarınca ibadet etmeleri­ne müsaade buyurmuşlardı. Inanç ve ibadet özgürlüğünün, müsamahanın bundan daha güzel pratik örneği nasıl olabilirdi?!
 
alt_banner